eser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Ocak 09, 2017

Bensiz Gitme / Bi Men Merov - Mevlana (İran'lı sanatçıların yorumuyla)

         Bu aralar Farsça şarkılara merak saldım. Çok büyük keyif alıyorum. Bu merakım sayesinde de bir şey keşfettim, yani en azından benim için bir keşifti. Çünkü İran'ın Mevlana'ya düşkünlüğünden hiç haberim olmamıştı bu şarkıları dinleyene kadar. 
           Küçük de bir araştırma yaptım tabi bu durumu fark edince. UNESCO'ya gelen "Mevlana bizimdir!" başvuruları yapan ülkeleri görünce inanamadım. Türkiye, Afganistan, İran... 
        Efendim, ben Konyalıyım. Haliyle Mevlana sahiplenmeciliği bende de azıcık gösterir kendini. Fakat bu yaptığımı ben de çok doğru bulmuyorum. Mevlana tüm dünyada sevilen, bilinen, eserlerine hayranlık duyulan bir zattır. Yani bence herkes sahiplenip, değer vermeli zaten. 
        Her neyse, başlığımıza dönelim. Bu muhteşem eseri dinlemeniz için aşağıda bir yerlerde bir link paylaşacağım tabi ki, kanala da abone olursanız bence bir şey kaybetmezsiniz. Abone olursanız bende bir şey kazanmam çünkü  kanal benim değil :)

Şiir


Ey canımın canı, ne de hoş salına salına gidiyorsun; bensiz gitme.
Ey dostlarının canına can katan, gül bahçesine bensiz gitme.
Ey felek, bensiz dönme; ey ay, bensiz parlama.
Ey yeryüzü, bensiz durma; ey zaman, bensiz geçme.
Bu dünya seninle hoş; o dünya seninle hoş.
Bu dünyada  bensiz kalma; o dünyaya  bensiz gitme.
Ey iz’an,  bensiz bilme; ey dil,  bensiz söyleme.
Ey göz, bensiz görme; ey can,  bensiz gitme.
Gece, ayın ışığından yüzünü beyaz gösterir.
Ben geceyim, sen aysın bana; gökyüzüne bensiz gitme.
Diken güle sığındı da  ateşten öyle korundu.
Sen gülsün, ben senin dikeninim; gül bahçesine bensiz gitme.
Gözün üzerimdeyken, senin kıvrık kamçının emrinde koşar dururum.
Sen yine  bana böyle bak, bensiz sürme; bensiz gitme .
Ey neşe, padişahın meclisine girip de bensiz içme.
Ey bekçi,  padişahın damına  bensiz çıkma .
Eyvahlar olsun bu yola iz bilmeden düşene.
Benim izim sensin, ey yol-iz bilen,  bensiz gitme.
Başkaları aşk diyorlar sana; ben, aşkın sultanı.
Ey akılların eremeyeceği kadar yüce olan, bensiz gitme .

Orjinali:
خوش خرامان می‌روی ای جان جان بی‌من مرو
ای حیات دوستان در بوستان بی‌من مرو
ای فلک بی‌من مگرد و ای قمر بی‌من متاب
ای زمین بی‌من مروی و ای زمان بی‌من مرو
این جهان با تو خوش است و آن جهان با تو خوش است
این جهان بی‌من مباش و آن جهان بی‌من مرو
ای عیان بی‌من مدان و ای زبان بی‌من مخوان
ای نظر بی‌من مبین و ای روان بی‌من مرو
شب ز نور ماه روی خویش را بیند سپید
من شبم تو ماه من بر آسمان بی‌من مرو
خار ایمن گشت ز آتش در پناه لطف گل
تو گلی من خار تو در گلستان بی‌من مرو
در خم چوگانت می‌تازم چو چشمت با من است
همچنین در من نگر بی‌من مران بی‌من مرو
چون حریف شاه باشی ای طرب بی‌من منوش
چون به بام شه روی ای پاسبان بی‌من مرو
وای آن کس کو در این ره بی‌نشان تو رود
چو نشان من تویی ای بی‌نشان بی‌من مرو
وای آن کو اندر این ره می‌رود بی‌دانشی
دانش راهم تویی ای راه دان بی‌من مرو
دیگرانت عشق می‌خوانند و من سلطان عشق
ای تو بالاتر ز وهم این و آن بی‌من مرو
Siz de sevin diye umuyorum :)
Keyifli Dinlemeler...
" https://www.youtube.com/watch?v=kRGEFOW7b-g "

Çarşamba, Aralık 21, 2016

Temel Meseleler

     İslamcı muhitlerde üzerinde konuşulan konulara değinelim.

  •    İlk Kaynaklara Dönüş: Müslümanların gerilemesinin sebebi çoğu İslamcının kanaatine göre İslamiyetin özünden uzaklaşılmış olmasıydı. Çözüm gerçek İslam'a yönelmekti. Bunu gerçekleştirmenin yolu ise Hz.Peygamber dönemine yani asr-ı saadet'e dönmekten ve temek kaynaklara, Kur'an ve sünnete sarılmaktan geçmekteydi.
  • Terakki İçin İhtiyaç: Tutucu bağlardan kurtulmak ve asli kaynakları gelişmeci bir dini sistemin hizmetine sunmak için orta çağda kapanan içtihad kapısı yeniden açılmalı, yani hükümler üretilmeli, mezhep taktlitçiliğinin önüne geçilmelidir.
  • Batıdan Faydalanma: Müslümanlar batıyı üstün kılan ilmi, medeni ve teknik usulleri alarak kendi toplumlarını kalkındırmak zorundadır. Zaten Batı bugün ki seviyesine Müslümanlardan aldıkları ile ulaşmıştır. Peygamber'in "Hikmet müminin yitik malıdır, nerede bulursa onu alır." sözü referans alınmalıdır.

  • Tasavvufa Çift Taraflı Bakış: İslamcılar, tasavvuf ve tarikatlara menfi bakmış, tarikatların miskinliğe sebep olduğunu, insan iradesini dengesizleştirdiğini, hurafeciliği geliştirdiğini dile getirmiştir. Ancak vahdet-i vücud anlayışı islamcılar nezdinde ilgi görmüştür.
    • Eğitimde Reform:İslamcılara göre, medrese sistemini değiştirmek, ıslah etmek, pratik bir faydası olmayan devri geçmiş ders müfredatı yerine günün ihtiyacına cevap verecek konuları okutmak, felsefenin ve pozitif bilimlerin tahsiline önem vermek gerekmekteydi.
    • İslam Birliği: İttihad-ı İslam adını verdikleri müslümanların siyasi birliği, islamcılara göre islam aleminin geri kalışını ve sömürgecilerin istilasını önleyecek tek çareydi. II.Abdülhamit bunu devlet politikası haline getirdi.
    • Şuraya Dayalı Yönetim: Kur'an ve sünnetin belli bir yönetim şekli ortaya koymadığını, genel esaslar ortaya koyduğunu belirten islamcılar hilafet kurumunu "peygamber vekaleti" olarak kabul eden anlayıştan farklı olarak "millete vekalet" şeklinde kabul ettiler.
    • Yazılı Üretim: Yukarıda belirtilen ana meselelerin işlendiği eserlerin yanı sıra temel insan haklarını islam hukuku açısından ortaya koyan, müslüman kadının toplumdaki  yerini ele alan makaleler önemli bir hacmi kapsamaktadır. İdeolojik ve felsefi akımlarla mücadele etmek ve cevap vermek için çeşitli kitaplar yazılmıştır.